Hamilelikte Yaşanan Kaygı ve Korkular

Küçük, iki kişilik bir yuvada bayram sevinci gibi beklenen minicik yürekler... Beraberinde onlar için kurulan hayaller, yepyeni umutlar, güzel heyecanlar... Her kadın bir gün birisine sığınak, yuva olmak ister, birisi onunla iyileşsin, ona süt olsun, ilaç olsun ister. Kadın buna kendini hazır hissettiğinde bir mucize dünyaya getireceğini öğrendiği andan itibaren soluksuz bir yolculuğa başlar. Bu kendine has yolculuk anne adayları için belki de hayatlarının en unutulmaz sürecidir. Peki bu süreç her zaman olumlu duygulardan mı oluşmaktadır?

Öncelikle anne adayı bu durum için ne kadar istekli ve hazır olursa olsun yaşam şeklinde ve hayatında bir takım değişiklikler yapacak durumda olduğundan stresli ancak bir o kadar da ayrıcalıklı bir sürece kendisini hazırlamalıdır. Yaşanan hormonel değişimlerin yanı sıra fiziksel ve psikolojik bir takım değişiklikler yaşayan anne adayının stresli bir dönem yaşaması normal kabul edilmekle birlikte artık anne olacak olmanın ona hissettikleriyle ayrıcalığı yaşayacağı değerli bir sürece adım atar. Anne adayları bu süreç hakkında ne kadar  bilgi sahibi olur, neler yaşayacaklarını öncesinden bilirlerse bu dönemde yaşayacakları olası korku ve kaygılarını azaltabilirler.


Anne Adayları Hangi Korku ve Endişeleri Yaşar;

- Anneliği başarıp başaramayacağı korkusu,

- Bebeğine yeterince ilgi gösteremeyeceği, onunla iletişim kuramayacağı korkusu,

- Giderek çirkinleşeceği, eşi tarafından beğenilmeyeceği korkusu,

- Bebeğinin dünyaya sağlıklı gelip gelemeyeceği korkusu,

- Doğum anında çok acı çekeceği korkusu,

- Doğum sonrası yeni hayatına adapte olamayacağı korkusu,

- Aldığı kiloları verememe korkusu,

- Sütünün gelmeyeceği, bebeğini emziremeyeceği korkusu,

- Doğumdan sonra eşiyle eskisi gibi ilişkisinin süremeyeceği korkusu...

 

Tüm bu korku ve endişelerin yanında bulantı, iştahsızlık, uyku problemleri gibi fiziksel değişikler de bu dönemde yaşanması beklenen doğal durumlardır. Bu yüzden kadın bu gibi benzer durumların hamilelik sürecinin bir parçası olduğunu kabullenmeli, yaşayacağı bu kısa sürede kendini, kadınlığının farklı yönlerini tanımak için kendisine fırsat vermeli ve yeni bir ben’ i keşfetmenin olabildiğince  keyfine varmalıdır.

Mutluluk ve üzüntünün, kaygının, heyecanın, umudun, yalnızlığın hissedilebileceği taban tabana zıt duyguların kısa sürelerde yaşanabileceği gerçeğinin geçici olduğunu bilerek anne adayları ellerinden geldiğince sakin kalmalıdır. Unutulmamalıdır ki anne adayları ne kadar sakin, huzurlu bir hamilelik yaşarsa bebek de o kadar huzurlu hissedecektir.

Ancak mutsuz ve üzüntülü haller, yorgunluk, isteksizlik, devamlı ağlama hali, umutsuz ve karamsar ruh hali, aşırı öfke ve sinirlilik gibi durumların sürekli devam etmesi halinde "hamilelik depresyonu" nun yaşanabileceği göz ardı edilmeden yardım alınmalı, anne adayının kendisini yeniden huzurlu ve güvenli hissedeceği bir ortam yaratılmalıdır.

 

Korku ve Kaygıları Gidermek İçin Bazı Öneriler;

- Duygularınızı anlamaya, tanımlamaya çalışın; onları görmezden gelmeyin ve paylaşın.

- Eşinizden ve ailenizden destek alın.

- Bu süreci yaşayan kişilerle konuşup kendinizle kıyaslamalar yapmayın, herkes bu süreci farklı yaşayabilir.

- Gerekirse bir uzmandan yardım almaktan çekinmeyin.

- Bu konuda güvenebileceğiniz kaynaklardan bilgi edinin, bilgi kirliliğinde boğulup daha çok kaygıya kapılmayın.

- Doğum ve doğum sonrası süreçle ilgili eğitimlere katılın.

- Spor ve gevşeme egzersizleri yapabilirsiniz.

 

Bu noktada eşlerin de anne adaylarına sabırla yardımcı olmaları büyük önem taşımaktadır. Kadınların, hamilelik sürecinin ilk haftasından itibaren yoğun duygular hissetmesine karşın baba adayları genellikle doğumla birlikte bu sürece dahil olurlar. Ancak bu süreçte eşlerine ellerinden gelen yardımda bulunmalı, eşlerini yalnız hissettirmemeye özen göstermelidirler.

 

Baba Adaylarına Tavsiyeler;

- Eşinizin yanında olduğunuzu hissettirin, sürece dahil olun örneğin doktor kontrollerinde onu yalnız bırakmayın.

- Ev işlerinde yardımcı olun.

- Sık değişebilecek ruh hallerine karşı soğukkanlı olun, sinirli ve öfkeli hallerinde daha anlayışlı olmaya özen gösterin.

- Endişeleri hakkında konuşun, duygularını görmezden gelmeyin.

- Kiloları ile ilgili espri yapmayın, normal zaman için sorun teşkil etmese dahi bu süreçte daha alıngan olunabilir.

- Bebek için yapılacak alışverişlerde, bebeğin odasını hazırlamada yardım edin, olabildiğince coşkulu yaklaşın.

- Doğum tarihi yaklaştığında mümkünse yanında olmaya özen gösterin, unutmayın ki bu sizin hayatınız içinde unutulmaz olacaktır...

 

Bu eşsiz sürecin sonunda siz anneler; bir canlı dünyaya getirebilecek koca bir akvaryum olduğunuzu keşfettiğinizde bambaşka bir dünyanın kapılarının aralanacağını göreceksiniz ve babalar; bir aileyi kanatlarınız altına alma isteğiyle daha güçlü hissedecek ve hep birlikte aile olmanın huzuruna kavuşacaksınız. Kalbinize dolacak sevginin büyüklüğüyle her şeyin zamanla yoluna girdiğini göreceksiniz...

 

Nihan ARDA ALPMAN

Psikolog/Çocuk ve Ergen Terapisti

Sizde Yorumunuzu Yazabilirsiniz


Hamilelikte Yaşanan Kaygı ve Korkular

Makalelerimiz